Narsist ebeveynlerin çocukları; bağlanma sorunları, güvensiz kimlik oluşumu, istikrarsız benlik saygısı, travmatik stres, ihmal ve istismara maruz kalan çocuklardır. Yaşadıkları travmaya ek olarak, diğer insanlar tarafından da sistematik olarak eleştirilirler.
Çocuğun aile içinde yaşadıklarını anlamayan kişiler, ebeveynin yarattığı travmayı göremez. Ebeveynini suçlayan çocuk, konunun tamamen dışında kalan yabancılar tarafından suçlanabilir. Son derece iyi insanlar bile bu çocuklara kötü düşünülmüş tavsiyeler vererek sorunları daha da kötüleştirebilir. Bu tavsiyelerin en yaygın olanları yazının devamında derlenmiştir.
1. Bütün aileler çocuklarını sever.
Aile ve topluma dair temel inançlarımız, koşulsuz ebeveyn sevgisine, özellikle de ideal anne sevgisine dayanır. Tüm ebeveynlerin çocuklarını sevmeyebileceği gerçeği, topluma dair bu inançları derinden sarsarak, dünyadaki temel düzen ve güvenlik anlayışımızı tehdit eder. Tüm bu tehdide rağmen, gerçekliği reddetmek mağdurlara daha fazla zarar verir.
2. Ailene nasıl hissettiğini söylersen sorun çözülür.
Duygularımıza önem veren insanlara güvenmen, anlayış ve yakınlık oluşturmanın güçlü bir yoludur. Ancak narsist bir ebeveyn söz konusu olduğunda, duygularımızı açmak güvenli olmayabilir. Narsist ebeveynin empati eksikliği vardır. Bu kişiler çocuklarının duygularını – bebeklik döneminde bile – bencilce, mantıksız ve tehditkar görürler. Bu tür ebeveynler, çocuklarının duygularını onları sömürmek veya aşağılamak için kullanırlar.
3. Çocuklar her zaman ailelerini suçlar.
İnsan psikolojisinin gerçeği, çocukların ebeveynlerindeki kusurları reddetmeleri üzerine kuruludur. Çocuk, alabileceği her türlü bakımı alabilmek ve hayatta kalma şansını artırmak için ebeveynlerin eksiklerinden dolayı kendini suçlamaya eğilimlidir. İnkar ve kendini suçlama zorunluluğu öyle yoğundur ki, ebeveynlerinin kendisini sevmediğini kabul etmek ve iyileşmek için yetişkinlik dönemine kadar mücadele ederler.
4. Ama ebeveynlerin harika insanlar.
Narsistlerin savunma mekanizması, mükemmel bir imaj sunmak üzerine inşa edilmiştir. Bu şekilde potansiyel eleştiriden olabildiğince kaçınırlar. Yabancılara ve hatta terapistlere karşı oluşturdukları mükemmel kimliğin altında kızgın, kontrol edici ve aldatıcı bir kişilik vardır.
5. Biraz da ailenin bakış açısından görmeye çalış.
Narsist kişiliğin belirleyici özelliği, kişisel çıkara odaklanmak ve diğer kişilerin bakış açılarını asla kabul etmemek üzerine kuruludur. Bu ebeveynlerin çocukları asla onaylanmış hissedemez ve dünyayı ebeveynlerinin bakış açısından görmeye çalışır.
Narsist ailelerin mağduru olan çocuklara daha fazla travma yaşatmamak için öncelikle aile ve ilişkilerde var olan karmaşık gerçekleri kabul etmek; kendi varsayımlarımızdan ve inkar biçimlerimizden ise sıyrılmak gereklidir.
Hoş olmayan gerçeklerle yüzleşmek için cesaret bulduğumuzda daha açık, daha şefkatli oluruz ve karşımızdakinin deneyimine ve ihtiyaçlarına daha fazla uyum gösterebiliriz.
Julie L. Hall
Çeviri: Pınar Göker