Erkek ve kız çocukları çocukluk deneyimlerine farklı tepkiler verir mi? Bu tepkiler yetişkin olduklarında nasıl farklılıklara dönüşür?
Bir psikolog olarak yaptığım çalışmalarda, çocuklukta duygusal ihmalin cinsiyetlere göre farklı etkiler yarattığını gördüm. İlk olarak, hızlı bir inceleme yapalım.
Çocuklukta Duygusal İhmale Kısa Bir Bakış
Çocuklar, ebeveynleri duygularına yeterince karşılık vermediğinde, aile ile iyi geçinmeye devam edebilmek için duygularını görmezden gelmeye başlar. Bu çocuklar yetişkin olduklarında kendi duygularına yeteri kadar erişemezler. Duygular yaşamdaki birincil bağlantı ve zenginlik kaynağıdır. Bu insanlar duygularına yeterince erişemedikleri için yetişkinlik yaşamlarında kendilerini boş, uyuşmuş, bağlantısız ve neyin yanlış olduğunu bilemez halde bulurlar. Çocuklukta duygusal ihmalin diğer sonuçlarını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.
Erkekler ve kızlar bu şekilde büyüdüklerinde, farklı etkilenirler mi? Çocuklukta duygusal ihmale maruz kalmış erkekler ve kadınlar farklı şekilde mi hisseder? Cevap: evet.
İki uyarı; eril etkiler kadınlarda tam tersi olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle, lütfen bu farklılıkları mutlak olarak kabul etmeyin. İkincisi, bu gözlemler kendi klinik deneyimlerime dayanıyor ve üzerinde özel bir araştırma yapılmadı.
Bununla birlikte, çocukluk çağı duygusal ihmalin cinsiyetlere göre farklılık taşımasının pek şaşırtıcı olmadığı da doğrudur. Son yıllarda sinirbilimciler, erkek beyinlerinde kadın beynine göre daha fazla bağlantı olduğunu ve bunun onları koordineli eylemlere daha uygun hale getirdiğini bulmuşlardır. Öte yandan kadınlarda ise beyin yarım küreleri arasında daha fazla bağlantı vardır. Bu da kadınlara sezgiler ve kişiler arası ilişkiler açısından daha fazla avantaj sağlar. Araştırmanın özetini burada görebilirsiniz.
Çocuklukta Duygusal İhmal Cinsiyet Farklılıkları Tablosu
Yetişkin Duygusal İhmal Karakteristiği | Kadınlar | Erkekler |
Boşluk ya da hissizlik | Kendini diğer insanların ihtiyaçları ile doldurma girişimi | Bir şeyler hissedebilmek için macera aramak ya da kendini izole etmek |
Karşı bağımlılık | Kendi ihtiyaçları yerine başkalarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak | Özgürlüğü kucaklamak, bağımsızlık ve yetkinlikle gurur duymak |
Kendine karşı şefkat eksikliği | Kendini acımasızca yargılamak ve özsaygıyı azaltmak | Kendini acımasızca yargılamak, işte en iyi olma baskısı ya da tamamen vazgeçme |
Ölümcül kusur | Kendini sevilmez hissetmek | Kendini görünmez ya da gözden kaçırılmış hissetmek |
Öz disiplin ile mücadele | Öz bakımı sağlamakta zorlanmak: yemek, egzersiz, uyku ve dinlenme | Aşırı ve takıntılı bir biçimde disiplinli olma |
Duygusal bilgi ve beceriler | Duygu dilini öğrenebilir, ancak bunu kendine uygulamakta zorlanır | Duygular bastırılır ve genelde öfke olarak su yüzüne çıkar |
Kendine yönelik öfke ve suçlama | Öfke, kendine yöneliktir ve depresyona dönüşebilir | Öfkenin başkalarına yönelmesi daha olasıdır |
Kadın ve erkekler genellikle çocukluk çağı duygusal ihmali nedeniyle eşit oranda acı çekerler. Ancak, kadınlar kendilerine karşı daha sert olma eğilimindedir. Genellikle kendi ihtiyaçlarını ve duygularını göz ardı ederek aşırı bakıcı olmaya yönelirler. Kendilerine bakmadıkları ve başkalarına “hayır” demekte güçlük çektikleri için kendilerini yorgun ve bitkin hissetmeye başlayabilirler.
Öte yandan, erkekler ise çocuklukta duygusal ihmal ile birlikte gelen kopukluk ve izolasyon duygularını benimseme ve değerli kılma eğilimindedir. Bu izolasyonu erkeksi bir güç işareti farz ederek yanlış algılayabilirler. Ancak bu erkekler, insanlarla bir arada olduklarında, birilerine bağlı olmadıkları duygusu ile acı çekerler. Başkaları tarafından yok sayılmış ve göz ardı edilmiş hissetmekle mücadele ederler. Ancak bu durumu ifade edecek kelimelerden yoksundurlar. Çocuklukta duygusal ihmale maruz kalmış erkeklerde en yaygın görülen özellik, büyük insan grupları ile sosyalleşirken yaşadıkları endişedir. Bu tip durumlarda yoğun bireysellikleri iyice belirginleşir ve göz ardı edilme duygusu ile birleşir.
Çocukluk çağında duygusal ihmale uğramış kadın ve erkeklerde görülen diğer ana fark, duygularını nasıl yönettikleridir. Kadınlar, duygulara sahip olmaktan utanırlar ve öfkelerini kendilerine çevirirler. Erkekler ise tamamen duygularının farkında olmama eğilimindedir.
Öfke
Öfke, bugünün dünyasında erkekler için daha çok kabul edilen bir duygudur. Yani, erkekler duygularını kadınlar kadar bastırmak zorunda kalmazlar. Bunun yerine öfkeyi beklenmedik şekilde hissetmek ve bazen başkalarına, bazen de kendilerine doğru yönlendirmek arasında geçiş yaşayabilirler.
Çocuklukta duygusal ihmale uğramış iki kişi bir ilişki kurduğunda ya da evlendiğinde ne olur? Size, ilginç zorlukların ortaya çıktığını söyleyebilirim. Bu konudan bir başka yazıda söz edeceğim.
Çocuklukta duygusal ihmale maruz kalmış insanların en dikkat çekici özelliklerinden bazıları burada bahsedilmeyi hak ediyor. Bu insanlar, kadınlar ve erkekler, oldukça hoş insanlardır. Bu, çocuklukta duygusal ihmal trajedisinin bir parçasıdır. Bunlar dünyadaki en sevimli insanlardan bazılarıdır ve kendilerini çok yalnız hissederler. Aşırı derecede yetkinler, yine de görünmez hissediyorlar. Acı çekiyorlar, çünkü bazı hayati içerikler yaşamlarında eksik. Ancak bu eksik bileşen, aslında eksik olmayan kendi duygularıdır. Duyguları, sadece bastırılmış durumdadır.
Dünyadaki tüm duygusal ihmale uğramış insanları bir arada toplayabilseydim, onlara şunu söylerdim:
Görünmez değilsin ve suçlanmıyorsun. Utanmak için hiçbir sebebin yok. Ne hissettiğini ve nedenini kendine sor. Kendini, cevapta bulacaksın. Duyguların; pusulan, rahatlığın ve hayata olan bağlantın olacak. Sonra ne kadar önemli olduğunun farkına varacaksın.
Çocuklukta duygusal ihmalin nasıl işlediğini, neden bu kadar görünmez olduğunu ve nasıl iyileştirileceğini öğrenmek için Çocuklukta İhmalin İzi: Boşluk Hissi ve Çocuklukta İhmalin İzi: Çözümler adlı kitaplardan yardım alabilirsiniz.
Dr. Jonice Webb, Psikoterapist
Bu makale PsychCentral.com’da yayınlandı. Yazarın izniyle burada yeniden yayınlanmıştır.
Kaynak: https://drjonicewebb.com/man-vs-woman-the-effects-of-childhood/