Çoğu insan, hatta akıl sağlığı uzmanları bile, duygusal ihmal ile duygusal yoksunluğu iki ayrı kavram olarak düşünmez. Bunun nedeni anlaşılabilir. Bazı açılardan, bu iki çocukluk deneyimi aynıdır. Fakat bazı çok önemli açılardan, birbirlerinden tamamen farklıdır.
Çocuklukta duygusal yoksunluk, bebeğin veya çocuğun yetişme çağında, birincil bakıcıları tarafından hiç duygusal ilgi görememesi anlamına gelir. Yetimhanelerde yaşayan çocuklar, istismar görmüş çocuklar ve travma görmüş çocuklar bu gruba dahil olabilir.
Çocuklukta duygusal ihmal, çocuğun birincil bakıcıları tarafından yeterince duygusal ilgi görmemesidir. Ebeveynler fiziksel olarak orada bulunsa ve çocuğun tüm fiziksel ihtiyaçlarını karşılasa bile, tüm dünyadaki en normal evlerde bile sık sık meydana gelir.
Duygusal ihmal de, duygusal yoksunluk da aileden gelmeyen yanıtları içerir. Ancak farklı durumlarda ortaya çıkma eğilimindedir. Ve bu iki tecrübe, yetişkinlik hayatında farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Her şey, en aşırı formlarındayken daha belirlidir. Bu nedenle duygusal yoksunluk çalışmalarının, duygusal ihmal çalışmalarından daha önce başlaması normaldir.
Duygusal Yoksunluk
Duygusal yoksunluk ilk olarak 1952’de Dr. Rene Spitz tarafından Romanya’nın yetimhanelerinde bir sorun olarak tanımlandı. Spitz’in yetimhane içinde çektiği yürek burkan video, duygusal yoksunluğun bebekler üzerindeki yıkıcı etkilerini gösterdi.
Belirtiler
O zamandan beri yapılan çok sayıda çalışma, duygusal yoksunluğun bebek beyni üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koydu. Beyin hacminde azalma, prefrontal kortekste değişiklikler ve beyinlerinde yüksek, düzensiz kortizol seviyeleri (“stres hormonu”) tespit edildi.
1999 yılında Megan Gunner, duygusal yoksunluğun çocuklar üzerindeki etkisini inceledi. Bilişsel esneklik, engelleyici kontrol ve çalışma belleği gibi yönetici işlevler konusunda zorluk yaşadıklarını keşfetti. Genellikle başkalarının zihinsel durumlarını anlama ve kendi duygularını düzenleme yeteneklerinde yetersizdiler. Çocukların çoğunun yüksek derecede endişe duyduğunu buldu.
İyi Haber
İyi haber şu ki, çalışmalar ayrıca duygusal yoksunluğa sahip olan çocukların, duygusal olarak özenli ebeveynler tarafından benimsendiklerinde, bu nörolojik ve sosyal etkilerin zaman içinde tersine döndüğünü de tespit etmiştir.
Duygusal İhmal Belirtileri
Duygusal ihmale uğrayan çocukların sahip oldukları ortak kalıp şu şekilde: kendinden ve başkalarından derin bir kopukluk hissi, boşluk hissi, aşırı bağımsızlık, düşük öz-bilgi, düşük öz-şefkat, kendini suçlama ve utanç, düşük duygusal farkındalık ve disiplin eksikliği.
Tüm bu insanların ortak noktası, çocukluk çağında yerine getirilmemiş duygusal ihtiyaçlarıdır. Onlar hangi nedenle olursa olsun, duygularına karşı yeterince özenli ve duyarlı davranılmayan ortamlarda büyüdüler. Bu kadar az fark edilen bir tecrübenin böyle önemli etkilere yol açabileceğine inanmak zor olsa da, pek çok insanın yaşadığı boşluk hissi, bu durumun ne kadar yaygın olduğunu ortaya koymaktadır.
İyi Haber
Çocukluk çağında yaşanan duygusal ihmalin yarattığı boşluk hissi doldurulabilir. İnsanlar duyguları üzerinde çalışmaya başladıktan sonra kendilerini yeniden canlı hissedebilir, kendileri ve diğer insanlarla bağlantı kurabilir ve yaşamın parlak renklerini görebilirler.
Duygusal Yoksunluk ve Duygusal İhmal
Bu iki çocukluk tecrübesi arasındaki temel fark, birinin aşırı, diğerinin ise kolayca fark edilemeyen yapıda olmasıdır. Duygusal yoksunluk, bir çocuğun biçimlendirici yılları boyunca duygusal zarara maruz kalması durumunda gerçekleşir. Bu durum, çocukların kendi başına bırakıldığı kurumlarda sık sık meydana gelir. Ancak ne yazık ki aynı durum ailesiyle yaşayan çocukların da başına gelebilir.
Duygusal ihmal, duygusal olarak mahrum kalmanın daha hafif bir versiyonudur. Tüm dünyadaki evlerde meydana gelir, genelde sevgi dolu ebeveynlerin de istemsizce yaratabildiği bir durumdur. Bu durum belirsiz olabilir. Ancak çocuk duygusal ihmali tarif edilemez şekilde, derinlemesine hisseder ve yetişkinlik hayatında da kendisini dünya üzerinde yapayalnız hisseder.
Duygusal yoksunluk ve duygusal ihmal aynı olmadığından, farklı insanları farklı şekillerde etkiler. Ancak güvenle söylenebilecek olan şu ki, duygusal yoksunluğun etkileri tersine çevrilebiliyorsa, duygusal ihmalin etkileri de çevrilebilir. Bu iki acı çocukluk deneyiminin en önemli birleştirici unsuru, ikisinin de iyileştirilebilmesidir.
Çocuklukta duygusal ihmal fark edilmez ve hatırlanamaz olabilir. Bu nedenle sizde olup olmadığını anlamak zorlaşabilir. Öğrenmek için Duygusal İhmal Anketi’ne katılabilirsiniz.
Çocuklukta duygusal ihmal ile ilgili daha fazla bilgi almak ve nasıl iyileşebileceğinizi öğrenmek için Çocuklukta İhmalin İzi: Boşluk Hissi ve Çocuklukta İhmalin İzi: Çözümler adlı kitaplardan yardım alabilirsiniz.
Dr. Jonice Webb, Psikoterapist (Çeviren: Pınar Göker)