Birçok insanın yetişkinlik hayatının her gününde hissettiği derin bir boşluk hissi vardır. Ancak çok az kişi bu hissin bilinçli olarak farkındadır veya gerçekten kelimelere dökebilmiştir. Bu yüzden, birçok insanın bu hissi tarif ederken kullandığı kelimeleri size göstermeme izin verin. Bu his şöyle:
Herkesten derinlemesine farklı, bir şekilde kusurlu
Yalnız ve bağlantısı kesilmiş
Dışarıdan içeriye bakmaya çalışıyor
Tamamlanmamış
Boş veya hissiz
Bu duygu, enerjinizi ve neşenizi azaltır. Yaşamınızın arka planında gizlenir. Her şeyin iyi olduğuna inanmanızı zorlaştırır.
Bu his, dünyanızın gri renk almasına neden olur. Sizin, hayatın en değerli kısımlarını yaşamanıza engel olur.
Bu duygu ile yaşadığınızda, muhtemelen onun farkında değilsinizdir. Ancak bu duygu sizi yaşamın içinde sürükler ve her geçen gün kendisini daha yoğun bir şekilde hissettirir. Bu duygu, günlük yaşamınızın o kadar doğal bir parçası halini alabilir ki, onu yaşamınızın bir gerçeği olarak tecrübe edersiniz. Varlığınızın dokusuna işlemiş bu duygunun, insan olmanın doğal bir koşulu olduğunu varsayarsınız.
Herkes benim hissettiğim gibi hissetmiyor mu?
Ta ki bir gün etrafınıza bakıp da, diğer insanların kendi benliklerinin içinde daha rahat göründüklerini fark edene kadar. Diğer insanlar, dünyaya size nazaran daha ait gibi görünüyor. Diğer insanlar tutku ve neşe ile dolu olan yürekleriyle hayatı yaşıyor. Açıklanamaz bir şekilde, anlaşılmaz bir sebepten dolayı, hayatı onlar gibi derinlemesine yaşayamadığınız için incinmiş hissediyorsunuz.
Neden nadiren kendimi bir şeylere ait hissediyorum? Neden dışarıda kalıyorum? Beni diğerlerinden farklı kılan ne?
İster inanın, ister inanmayın; bu soruları sormanız aslında iyi bir işarettir. Sonunda, herkesin sizin gibi hissetmediğinin farkına vardınız. İlerlediniz ve bir aydınlanma yaşadınız.
Herkes benim gibi hissetmiyor. Önemli bir şeyi kaçırıyorum. Gerçekten önemli bir şey.
Şimdi bazı iyi haberlerim var. Okumaya devam ettiğinizde, bu duyguyu yenebileceğinizi göreceksiniz. Artık onunla yaşamak zorunda değilsiniz. Ama önce, ilk etapta bunun neden olduğu ve ne anlama geldiği hakkında daha fazla konuşmamız gerek.
Bu Hisse Neden Olan Nedir? Çocuklukta Duygusal İhmal
Çocuklukta Duygusal İhmal, ne yazık ki yaygın görünen bir çocukluk deneyimidir. Hiç şüphe duyulmayan pek çok evde gerçekleşir ve genellikle ne yaptığından habersiz yetişkinler tarafından ortaya koyulur. Genellikle fark edilmez, genellikle hatırlanmaz, ancak yine de çocuğa kalıcı bir iz bırakır.
Çocuklukta Duygusal İhmal, ebeveynler çocuklarının duygularını yeterince fark etmediği ve onlara cevap vermediği zaman olur. Yani tam olarak çocukken başınıza gelen bir şey değil; daha çok çocukken sizin için gerçekleşmeyen bir şey gibi.
Duygularınız ve duygusal ihtiyaçlarınız fark edilmez, doğrulanmaz ve esasen görmezden gelinir. Şimdi yaşadığınız hislere neden olan deneyim budur.
Bu Duygunun Anlamı Nedir?
Çocukluk çağından duygusal ihmal ile büyüdüğünüzde, duygularınızın işe yaramaz bir yük olduğunu öğrenirsiniz ve yaşamınızın ilerleyen dönemlerinde kendi duygularınıza böyle davranmaya devam edersiniz.
Ne zaman bir his duysanız ya onu sorgularsınız, ya ondan şüphelenirsiniz ya da onu en aza indirir veya reddedersiniz. Duygularınızın yanlış, bencil, aşırı ya da işe yaramaz olduğunu varsayarak onları geçersiz kılar ya da yok sayarsınız.
Duygularınıza bu şekilde davrandığınız zaman, kendinize bu şekilde davranmış olursunuz. En derin kişisel ve biyolojik ifade yönteminizi bastırırsınız. Bunu yaparken kendinizi küçültür, kendinizin eksik bir versiyonunu yaratırsınız. Kendinizi susturursunuz.
Bu duygunun anlamı nedir? Bu duygu, kendinizi ihmal etmeye devam ettiğiniz anlamına gelir.
Başkalarının Sahip Olduğu Şeye Nasıl Kavuşabilirsiniz?
Diğer insanların sahip olduklarını elde etmek için, büyüdüğünüzde çocuklukta duygusal ihmal sürecini tersine çevirmelisiniz. İşe aşağıda bulunan duygularla ilgili bilgileri kucaklayarak başlayabilirsiniz.
Duygularla İlgili 5 Gerçek
- Duygularınız biyolojinize bağlıdır. Onları seçemeyeceğiniz için yanlış, kötü veya aşırı olarak değerlendiremezsiniz. Onlar oldukları gibiler, onları kabul etmelisiniz.
- Her duygu, vücudunuzdan bir mesajdır. Dikkat etmek ve dinlemek önemlidir.
- Duygular yararlı enerji kaynakları, bağlantı, motivasyon, tutku ve amaçtır. Duygularınızı ne kadar çok kucaklarsanız, o kadar çok şeye sahip olacaksınız.
- Her duygu önemli olsa da, bu her duygunun kontrolü ele geçirmesine izin vermek gerektiği anlamına gelmez. Duyguları yönetmenin yolları vardır. Birçok duygu yönetilebilir ve yönetilmelidir.
- Hissettiğiniz bir duygu için hiçbir zaman kendinizi yargılamayın. Önemli olan, o duyguyu nasıl harekete döktüğünüzdür.
Yukarıdaki beş duygusal gerçeği anladıktan ve kabul ettikten sonra, çocuklukta sizin için oluşturulan kalıbı durdurmak için başlangıç yapmış olursunuz. Bunu, artık kendinize daha farklı şekilde davranarak gerçekleştirebilirsiniz.
İç sesiniz size “Ne hissettiğin önemli değil” dediğinde ona “Ne hissettiğimin önemi var” diye cevap verin; “Bu duyguyu kabul edip ona dikkat edeceğim. Mesajını dinleyeceğim ve onun sorumluluğunu alacağım. Yöneteceğim ve gerekirse paylaşacağım. Kendimin en derin ifadesi olarak ona sahip çıkacağım. Artık saklanmayacağım.”
Dr. Jonice Webb, Psikoterapist (Çeviri: Pınar Göker)
Çocuklukta duygusal ihmal ile ilgili daha fazla bilgi almak ve nasıl iyileşebileceğinizi öğrenmek için Sola Unitas Yayınları tarafından yayınlanan Çocuklukta İhmalin İzi: Boşluk Hissi ve Çocuklukta İhmalin İzi: Çözümler adlı kitaplardan yardım alabilirsiniz.