Marco Battaglia ve arkadaşlarının yaptığı ve Ekim 2023’de SCIENCE ADVANCES’da yayınlanan çalışmasına göre bu oldukça mümkün. (Battaglia et al., 2023)
Bu yeni çalışmada araştırmacılar, fare yavrularını doğumdan bir gün sonra annelerinden alıp, kendi yavruları yeni alınmış yeni bir dişi farenin yanına yerleştirdiler. (Hayvan deneyleri beni çok üzse de…) Yavruları evlat edinilmiş yeni bir anneyle büyütmeye yönelik bu prosedür, dört gün boyunca her gün tekrarlandı. Bu prosedürün amacı anne yerine bakım veren başka birinin de etkilerini tespit etmeyi sağlayabilir.
Bu erken yaşam stresini yaşayan yavrularda, her ikisi de strese karşı savunma tepkileri olarak kabul edilen daha yüksek ağrı duyarlılığı ve artan hiperventilasyon gelişti.
Ağrı eşiği, kalibre edilmiş sertlikteki liflerle hafif bir dokunmayla veya farenin pençesine odaklanmış bir ışık huzmesinin yansıtılmasıyla ve fare pençesini uzaklaştırana kadar sıcaklığın kademeli olarak yükseltilmesiyle zararsız bir şekilde test edildi. Hiperventilasyon, havadaki karbondioksit konsantrasyonunun artması üzerine solunum hızının ölçülmesiyle değerlendirildi. Karbondioksit seviyeleri arttığında normal fareler daha hızlı nefes almaya başladılar ancak erken yaşam stresi yaşayan fareler normal seviyelerin ötesinde hiperventilasyonla tepki verdiler.
Yavruyken anneden ayrılma deneyimi yaşayan yetişkin farelerde, beyin bölgesinde solunumu kontrol eden (medulla oblongata) ASIC asit algılama kanalını kodlayan RNA’nın daha yüksek seviyelerini doğruladı. RNA sentezi, yeni proteinler oluşturmak için DNA’nın nasıl okunduğudur.
İlginç olan genlerinde değişim olan yavru farelerin, biyolojik anneleri tarafından normal şekilde yetiştirilen sonraki iki nesil farede de belirgindi. Yani gen değişti ve torunlar da değişti.
Büyükanne ve büyükbabanızın siz doğmadan çok önce yaşadığı psikolojik travmanın nesiller boyunca aktarılarak sizi etkileyen zihinsel sağlık sorunları hâlinde yeniden ortaya çıkması mümkün mü?
Buna siz cevap verin!
Erken yaştaki psikolojik travma (örneğin ebeveynlerden ayrılmak) sıklıkla kalıcı zihinsel sağlık sorunlarına yol açabilir gibi görünüyor. Trajik bir örnek, ağır ihmale maruz kalan Rumen yetimler üzerindeki derin etkilerdir. (Debnath, Tang, Zeanah, Nelson, & Fox, 2020) (Deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarda anneden erken ayrılma, kaygı benzeri davranışları ve ağrıya karşı artan hassasiyet dahil diğer savunma tepkilerini artırmaktadır. Depresyon, otizm, travma sonrası stres bozukluğu ve demans dahil olmak üzere diğer duygusal, bilişsel ve nöropsikiyatrik stresle ilişkili bozukluklar da erken yaşam streslerinden kaynaklanabilir.
Seninle Başlamadı kitabını sanırım okumayan kalmamıştır. Üstelik geçen sene Zeytin Ağacı dizisi ile popüler ve magazinel hale gelen konuda yoğun bilimsel çalışmalar da yapılıyor. Önümüzdeki dönemde daha fazla bilimsel sonuçlar da geleceğine inanıyorum. Konuyu daha fazla incelemek isteyenler Prof. Dr. Franz Ruppert’in “Travma Sevgi Korku” ve Svagito Liebermesiter’in “Yaşam Durduğunda” adlı kitaplarını da okuyabilirler.
Yazıdaki orijinal kaynaklarla daha fazla ilgilenenler için referansları da ekledim. Böylece kolayca bilimsel makalelere de ulaşabilirsiniz.
Battaglia, M., Rossignol, O., Lorenzo, L.-E., Deguire, J., Godin, A. G., D’Amato, F. R., & De Koninck, Y. (2023). Enhanced harm detection following maternal separation: Transgenerational transmission and reversibility by inhaled amiloride. Science Advances, 9(40), eadi8750. https://doi.org/10.1126/sciadv.adi8750
Debnath, R., Tang, A., Zeanah, C. H., Nelson, C. A., & Fox, N. A. (2020). The long-term effects of institutional rearing, foster care intervention and disruptions in care on brain electrical activity in adolescence. Developmental Science, 23(1), e12872. https://doi.org/https://doi.org/10.1111/desc.12872