Bir Takımın Etkin Üyesi Olabilmek Mümkün mü?

Çalışan herkes için geçerli bir istatistik varsa o da yıl boyunca işyerinde çalışma arkadaşlarıyla; eşlerinden, sevgililerinden, ailelerinden hatta varsa evcil hayvanlarından daha çok zaman geçirdikleridir! Haftada ortalama 40 saat çalıştığınızı düşünürsek, çalışma arkadaşlarınızla yıl boyunca harcadığınız zaman 2000 saatin üzerinde demektir. Birlikte bu kadar zaman geçirdiğimiz insanlarla pozitif ilişkiler kurmak iş hayatında başarılı ve huzurlu olmanın ilk ve en önemli kurallarından olduğu rahatça görülebilir.

Kabul ediyorum, diğer takım üyesi arkadaşınızın toplantılarda bazen boş konuştuğunu düşünüyor olabilirsiniz yada yaptığı gürültülü telefon görüşmelerinden rahatsız olabilirsiniz. Tüm bu olumsuzluklara rağmen takım üyesi çalışma arkadaşlarınızla daha yapıcı ilişkiler kurmak mümkün!

Size iyi gelenleri ifade etmekten çekinmeyin

Bir insanla iyi ilişkiler kurmanın en kestirme yolu, ona içten bir teşekkür etmektir. Bu taktiği iş hayatınızda da uygulayarak, gün boyunca beraber çalıştığınız arkadaşlarınızı takdir ederek samimi bir ilişki yaratabilirsiniz. Ancak içten olmanızı vurgulamak zorundayım. Çalıştığım takımlarda ortak duyduğum bir cümle var: “Teşekkür etmenin gerekliliğini bir yerlerde öğrenmiş, sonra gelip burada uygulamaya çalışıyor. Ne kadar yapmacık olduğunu kendisi de farkında olmalı….” Samimi bir ilişki yaratmak istiyorsanız, öncelikle kendiniz samimi olmalısınız.

İyi bir dinleyici olun

Sadece bir dinleyici değil, iyi ve “aktif” bir dinleyici olun. Ve size sorunlarından bahseden ekip arkadaşlarınıza onların sorunlarını anlamak için sorular sorun. Aranızdaki bağın zaman içinde kuvvetlendiğini göreceksiniz. İyi bir ekip arkadaşı olmanın olmazsa olmazlarından biri de zor zamanlarda destek olmaktır. Örneğin kişisel bir sorun, hastalık ya da benzeri problemler yüzünden çalışacak durumda olmayan iş arkadaşınızın iş yükünü paylaşın ve ona destek olun.

Kaynaklarınızı paylaşın

Ne olursa olsun bireysel olmayın! Bir rapor yazdıysanız ve bu rapor övgü aldıysa arkadaşlarınızla yararlandığınız kaynakları paylaşmaktan kaçınmayın. Veya kimsede olmayan bir beceriniz varsa diğerlerinin de bu becerilerini geliştirmelerine destek olun.

E-posta ve telefonlara hızlıca cevap vermeye çalışın

Yine yaptığım gözlemlerde takımlarda en çok karşılaştığım problemlerin neredeyse en başında “Acil” başlıklı emailler geliyor. Hatta karşı taraftan hızlı cevap alabilmek için cc bölümüne yöneticileri eklemek neredeyse iş hayatının vazgeçilmezleri arasında. Bu davranış modeli maalesef motivasyonun yanında performansı da negatif etkiliyor. Elbette herkes bir iş günü boyunca dalgınlıklar ve aşırı yoğun anlar yaşayabiliyor. Ancak iş yerinde sağlam bir yer edinmek istiyorsanız, birlikte çalıştığınız ekipten gelen e-postaları ve telefonları öncelikli saymalı ve bir an önce cevap vermelisiniz. Bu durum hem işin daha hızlı ve kolay halledilmesini hem de ekip arkadaşlarınızın kendilerini değerli hissetmelerini ve motive olmalarını sağlar. Böylece yanlış algılamaları da yönetmiş olursunuz.

Ritüeller yaratın

Ekip ruhunu perçinlemek istiyorsanız sadece size özel ritüeller yaratın. Örneğin iş yükünüzün en yoğun olduğu günün son bir saatini sohbet edip lezzetli bir şeyler atıştırarak geçirin. Ya da hafta sonları birlikte katılabileceğiniz turnuvalar ve takım etkinlikleri organize edin ve bunu gelenekselleştirin.

Siz ne kadar etkin ve faydalı bir ekip üyesi olursanız takımınızın performansı da o kadar artacaktır.

Fügen Albayrak, PCC
Executive Coach & Trainer