Dinlemenin Süper Büyülü Hali

Çevrenizde çok sevdiğiniz, onsuz olmayı düşünemediğiniz insanların zaman zaman sizi dinlemediğini hissettiğinizde neler geçiyor aklınızdan?  Öz-değerinizi sorguladığınız yaşamınızın başkaları için tahmin etmediğiniz kadar anlamlı olmadığına inandığınız bir ruh hali yaratmıyor mu?

Bazen insanlara en büyük korkularının ne olduğunu sorarım, çoğunlukla en üstte gelen korkular; yalnız kalmak, başkalarına muhtaç bir şekilde yatağa bağlı kalmak ya da tüm yaşamının hiçbir anlamının olmaması gibi korkular sıklıkla su yüzüne çıkar. Ya da belki sevdiklerinizi kaybetmek ama bu da yanlızlığa referans verir.

Dinlenmediğimizde hissettiğimiz yanlızlık daha da artar, kendimizi benliğimizi geçici bir süre askıya aldığımız bir reels akışına, netflix yapımına ya da bir diziye vererek yalnız hissetmenin acısını kısa bir süre de olsa askıya alabiliriz ama yanlızlık işte tam orada… Tüm görkemiyle karanlik bir orman gibi önümüze çıkar.

Binlerce insanın arasında olsanız bile sadece uzun uzadıya yanlızlık yolu vardır. En derin korkularımızdan her birine hitap eder…

  • Yalnızızdır
  • Hayatımızın hiçbir değeri ve anlamı yoktur.
  • Şu anda desteğini vermeyen zor durumumuzda (yatağa bağlıyken) hiç vermez.

Bu kadar depresif bir girişin ardından bunun en güçlü ilaçlarından birinin “Dinlenmek” olduğunu söylesem ne düşünürdünüz?

Biri tarafından dinlenmek büyülü bir hal gibidir. Hele de dikkat çeldiricilerin dopamin potansiyelinin olduğu bir dünyada bu kadar yabancılaşma varken.

Byung Chul Han diyor ki “Gelecekte, muhtemelen dinleyici olarak adlandırılan bir meslek olacak. Belirli bir ücret karşılığında ötekine kulak verecek. Bugün, dinleme yetimizi daha da çok yitirmekteyiz. Dinleme bir hediye, bir verme, bir ihsandır. Dinleme barıştırır, şifa dağıtır ve kurtarır.”

Bence Han bir konuda yanılıyor, zaten dinlemeye ilişkin bir meslek var: Koçluk…

Ancak eğitimlerimde dinlemede iyi olduğunu düşünen birçok insanın gerçekten dinlemediğini görmek beni artık hiç şaşırtmıyor. Dinlemek dünyanın en zor yetkinliklerinden biri ve eğer gerçekten özel bir eğitim alıp bu bilgeliği taşımaya başlamadıysanız dinlemek becerilebilen bir yetkinlik değil.

Yıllar önce Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım’ın televizyonda bir tartışma programını izlemiştim. Yanımdaki arkadaşıma şunu söylemiştim: “Kesin koçluk eğitimi almış, soruları ve dinleme yetkinlikleri özel bir eğitimden geçmiş olmalı.” Bana cevaben siyasetçilerin bunu yapacağına pek inanmıyorum demişti. İki gün önce koçluk konferansında “Ekrem İmamoğlu’nun video konuşmasını dinledim ve 20 yıl önce koçluk eğitimi almış olduğunu görmek o günü yeniden hatırlamamı sağladı.

Gerçekten dinleyen insanlar fark yaratıyor ve dönüştürüyor ama bunu doğamızda taşımıyoruz ve belki de en çok eğitim alınması gereken alanlardan bir tanesi de budur. Çünkü görünmez olmak, uçmak, ateş çıkarmak gibi süper kahramanlık yeteneklerinden bile daha kahramancadır dinlemek. Hiçbir süper kahramanlık insanları dinlenmek kadar mutlu edemez, çünkü dinlemek tüm korkularımızı azaltır, yanlızlığımızı giderir ve birilerinin bize destek olduğunu hissettirir.

Umarım her birimiz muhteşem dinleyiciler oluruz ve bunun için çaba harcamak bile çok keyifli.

Dr. Umut Kisa

Hemen sizi arayalım!









    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir