Sanal görüşmelerin başarısı iyi sorular sorma yeteneğine değil, güven duygusunu ne kadar hızlı oluşturabileceğinize bağlıdır. Sanal ya da karşı karşıya olması fark etmez, bir danışan, bir koçla iletişime geçtiğinde, zihninde neler olduğunu açıkça söyleyebilmek için kendisini güvende hissetmelidir. Paylaşacağı şeyler için yargılanmayacağını bilmelidir.
Sanal dünyada güçlü ilişkiler kurmanız mümkün. Başkalarında güven duygusu yarattığınızda, karşınızdaki kişinin kendini koruma ve savunma ihtiyacı azalır. Keşif ve değişim için en uygun koşullar bu ortamda ortaya çıkar. Online görüşmelerin etkinliği, seçtiğiniz kelimelerden çok, varlığınızın uyandırdığı hislere bağlıdır.
Aşağıdaki sekiz ipucu, uzaktan çalışırken de güvenilir bağlantılar kurmanıza yardımcı olacaktır.
Online bağlantılar konusundaki varsayımlarınıza meydan okuyun.
Varlık ve duygusal zeka ilkelerinin çoğu, konuşmanın yapıldığı platforma bakılmaksızın uygulanabilir. Rahat bir bağlantı kurabilmek için vücudunuzdaki gerilimi bırakın. Hissetmek istediğiniz merak ve özen duygularının içinize dolmasına izin verin. Konuştuğunuz kişiye yeteneklerinizi göstermeyi unutmayın.
Konuşmalarınızı rahat, sessiz ve görsel olarak hoş bir yerde yapın.
Online görüşmelerinizi yaparken zil sesi, e-posta veya pencerenizin dışında olanlar gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak olmalısınız. Eğer karşınızdakiler çalışma alanınızı görebilecekse, dağınıklık olmadığından emin olun. Alanınız profesyonel imajınızı yansıtmalıdır. Kesintisiz iletişim için yeterli şarja ve bant genişliğine sahip olduğunuzdan emin olun.
Kişisel farkındalığınızı geliştirin.
Ne olursa olsun, yansıttığınız enerji, etkileşiminizin başarısı için hayati önem taşır. Konuştuğunuz kişiyle bağlantıda kalmak için konuşma boyunca duygularınızı ve enerjinizi ayarlamanız gerekir. Danışanınızın hikayelerine ya da kafa karışıklığına kapılmayın. Kararlılığınızı korurken aynı zamanda şefkatli olmak için empatinizi kullanın.
Konuştuğunuz insanı kişisel olarak merak edin.
Konuştuğunuz kişinin şu anda nerede olduğunu sorun. Sohbete hazırlar mı, yoksa bazı projeler ya da hayatlarında gerçekleşen durumlar tarafından rahatsız ediliyorlar mı? Ona konuşmak için alan tanıyın ve odaklanmasına yardımcı olun.
Yansıtıcı ifadeler kullanarak karşınızdakinin duyulduğunu bilmesini sağlayın.
Yansıtıcı ifadelerin kullanımı insanların duyulduklarını, görüldüklerini ve değerli olduklarını hissetmelerini sağlar. Duyduğunuz kelimeleri ve fark ettiğiniz duyguları yansıtmak için özetleme ve yorumlama kullanın. Cümlenize “Yani diyorsunuz ki…” diye başlamak, başlangıç aşamasında yansıtma yapmak için iyi bir yöntemdir.
Onlara problemlerini değil, yaşadıkları zorlukları sorun.
Doğrudan bir problem değil, uğraşmak istedikleri zorluklardan bahsederek, insanların konuyla daha istekli şekilde bağlantı kurmalarını isteyebilirsiniz. Daha sonra zorluğu azaltmak ya da ortadan kaldırmak için neler yapabileceklerini görmek adına onlara koçluk yapabilirsiniz.
Daha derinden dinleyin.
Merakınızı geliştirin. Seçtikleri kelimelerin anlamlarını sorun. Söylenmemiş olanları keşfetmelerine yardımcı olmak için ton ve ifadelerindeki değişiklikleri fark edip paylaşın. Mevcut duruma ve geleceğe ilişkin varsayımlarının ne kadar yararlı olduğunu incelemelerine yardımcı olun. Bu, onların bir sonraki en iyi adımı seçmelerine yardımcı olacaktır.
Kültürel farklılıkların bilincinde olun.
Philippe Rosinski, “Kültürler Arasında Koçluk” adlı kitabında “Kültür hem görünür (davranışlar, dil, eser) hem de görünmez tezahürleri (normlar, değerler, temel varsayımlar veya inançlar) kapsar” der. İnsanların içinde yaşadıkları bağlamı bilmek, güvenli ve saygılı bir şekilde bağlantı kurmanıza yardımcı olacaktır.
Marcia Reynolds, PsyD, MCC
(Çeviren: Pınar Göker)